Kina Gecesi Hazirliklari
Hüznün ve mutluluğun bir arada yaşandığı gün; kına geceleri… Eskiden çok özel ritüellerle kutlanan kına geceleri şimdilerde kızların bir araya geldiği bekarlığa veda partileri adına kutlanıyor… Uzun bir kına yolculuğuna çıkmaya ne dersiniz?
Birçok kültürün en önemli parçalarından biridir düğün törenleri. Düğün törenleri içinde yer alan, gelinin baba evinde kalacağı son gece yapılan kına gecesi ise en duygu yüklü olanıdır. Bölgeden bölgeye değişse de hüzünlü, yanık bir ezgi ile söylenen ağıtlar bu eğlence gecesinin olmazsa olmazıdır. Günümüzün yükselen trendi kına gecelerine gelin bir de geleneksel pencereden bakalım.
Pazartesi günü çeyizin yolculuğu…
Eskiden düğün eğlencelerine pazartesi günü çeyizin damat evine gönderilmesiyle başlanırdı. Çeyiz alayının önünde kumaşlar, meyve ve çiçeklerle ağaç şeklinde süslenmiş nahıllar (Osmanlı geleneğinde düğün, sünnet alayı türünden eğlencelerde ağaç şeklinde yapılan, üzerinde balmumundan insan, hayvan, meyve, çiçek, gemi modelleri bulunan, çeşitli mücevherler, renk renk kağıtlardan kurdeleler ve gümüş yapraklarla bezeli şenlik süsü) taşınırdı. Salı günü yapılan gelin hamamından sonra, Çarşamba akşamı gelin evinde kına gecesi düzenlenirdi. Bu sırada beyler de selamlıkta ya da damat evinde eğlenirlerdi. Kına gecesinde gelin, genç kızlar ve yengeler, bindallı adı verilen, kadife veya atlas üzerinde dival tekniğiyle işlenen ağır elbiseler giyerler, gelinin yüzüne pullu al duvak örtülürdü. Damadın akrabalarından birkaç kişi, kınayı gümüş tepsi içinde ve üzerine iki mum dikerek gelin evine getirirlerdi. Bütün misafirler yerlerini aldıktan sonra, kayınvalide kendi getirdiği ipek kumaşı yolluk gibi önüne serdirirdi. Gelin ve arkadaşları, ellerinde yanan mumlarla ve gelinin başına bereket paraları saçarak davetlilerin yanına gelirlerdi. Gelin, yere serilen kumaşın üzerinde yürüyerek kayınvalidesinin elini öpmeye giderdi. Ortaya kuruyemiş, çörek, badem şekeri getirilir, kına gecesine özgü türkü ve maniler söylenerek gelin ağlatılır, bunun bereket getireceğine inanılırdı. Daha sonra gelin bir yastığa oturtulur, kayınvalidesi avucunun ortasına bir altın koyar, mutlu evliliği olan bir kadın tarafından gelinin avuçlarına, parmak uçlarına ve ayak başparmaklarına kına yakılırdı. Gelin avucundaki bu altını uğur ve bereket için saklardı. Arkadaşları da kısmetleri açık olsun diye kendi ellerine kına yakarlardı.
Değişen kına geceleri
Osmanlı’dan itibaren kına gelenekleri de değişime uğradı; bu değişime göre kına geceleri düğünden bir gün önce kız evinde yapılmaya başlandı. Genellikle çok yakın akrabalar ve arkadaşlar kına gecesine katılır oldu. Kınanın yakılacağı gün kız evine bayrak asılır, bu düğünün başladığı anlamına gelirdi. Kına gecesi gelin evine gelen misafirlere kuruyemiş ve içecek ikram edilir, kına yakılana kadar oyunlar oynanır, halaylar çekilirdi. Gelin önce şık bir tuvalet giyer ancak kına yakılacağı sırada üzerini değiştirerek bindallı denilen kadifeden yere kadar uzanan kaftan türünde bir giysi giyerek, başına kırmızı bir örtü örtülürdü. Kına yakılmadan önce gelin ve damadın oturması için salonun ortasına birer sandalye konur ve erkek tarafının getirdiği kına, mumlarla süslü bir tepside hazırlanırdı. Genç kızların ellerine birer mum verilir; önce elinde kına tepsisiyle erkek çocuğu ve güzel evliliği olan bir hanım, arkasından gelin, onun arkasından da ellerinde mumlar olan genç kızlar türkü söyleyerek boş sandalyelerin etrafında dönerler. Sonra gelin ve damat sandalyeye oturur, bu sırada içli türküler söylenmeye devam edilir. Amaç gelini ağlatmaktır. Erkeğe de aynı şekilde kına yakılıp eldiven geçirilir. Daha sonra gelinin başındaki kırmızı örtü açılır ve kına misafirlere dağıtılır. Gelinin evlenmemiş bekar bir arkadaşı kimseye çaktırmadan kırmızı kına örtüsünü gelinin başından çalarsa onun da kısa sürede evleneceğine inanılır.
Bunları biliyor muydunuz?
Kına gecesinde söylenen kına ağıtları, tıpkı ölüm ağıtları gibi belli bir tören unsuru taşıyan ağıtlardır. Yalnızca kadınlar tarafından, geline kına yakılırken ve genellikle sazsız, çalgısız söylenir. Kına gecesinde amaç gelini ağlatmaktır. Eğer ağlamazsa “kocada gönlü var” şeklinde yorumlanır ve ayıplanır. Kına ağıtlarında ağırlıklı tema ayrılık ve gurbettir. Bu ağıtların oluşumunda coğrafi özellikler, ağıtı yakanlar tarafından sıklıkla kullanılır.
Nasıl bir kına gecesi?
Kına gecesi ritüeli günümüzde, özellikle büyük şehirlerde yerini bekarlığa veda partilerine bıraktı. Artık düğünden birkaç gün önce ve farklı eğlence mekanlarında düzenleniyor kına geceleri. Eskiden evlerden dışarı taşan kına eğlenceleri, şu sıralar popüler barlarda, SPA merkezlerinde, otellerde, karaoke barlarda yapılıyor. Kına gecesi düzenlenecek mekan, çoğunlukla gelin adayının arkadaş ve akrabaları tarafından kapatılıyor. Dansözlü, sazlı sözlü eğlence başlıyor. Kimi zaman bu kutlamaya erkek tarafı da katılıyor. Hem ağlarım hem giderim durumu gece boyunca sürüyor. Hem kızlarla çene çalalım hem de düğünden önce biraz güzelleşelim diyenler ise soluğu SPA merkezinde alıyor.
Kına deyip geçmeyin
Orta Asyalı kadınlar kınayı süslenmek ve kendilerini diğer kadınlardan farklı göstermek için kullanır, törenlerde birbirlerini boyarlarmış. Kadınların bol göz yaşı döktükleri ama eğlencenin de bol olduğu bu geceler özellikle Hindistan’da oldukça yaygın. Kına yakılan kadın, kınanın vücudundan yok olmasına kadar hiçbir işte çalıştırılmaz, hatta kutsal sayılırmış. Ayrıca bazı ülkelerde kınanın bol şans getirdiğine de inanırlarmış.
İlginç kına gecesi ritüelleri
Muğla’da kınası yakılan gelin adayı, “bebeğin ana rahmindeki pozisyonunda” odanın ortasına yatırılır. Kucağına aynı pozisyonda bir erkek çocuk, sırtına da bir kız çocuk yerleştirilir. Bir süre sonra çocuklar alınarak kadınlar teker teker odadan çıkar ve gelin sabaha kadar odada tek başına kalır.
Afyon Dinar’daki Türkmen kınasına katılan kadınlar “tarla sattıran” adında ilginç kıyafetler giyerler. Rengarenk pullarla işli etek, ceket, şalvar ve sarı-siyah fosforlu, yün çoraplardan oluşan kıyafeti, rengarenk tüllerle “tavus kuşu”nu çağrıştıran başlık tamamlar. Damat, kına merasimine gelirse ıslatılarak kovulur.
İzmir’de kına töreninden sonra arabalara binilerek deniz kenarına gidilir ve gelin deniz suyuyla ellerini yıkar.
Erkek gözüyle kına geceleri
Biz kızlar kına gecelerine pek meraklıyız ancak erkekler tarafından bizim bu ilgimiz gereksiz karşılanabilir. Erkeklerden duyduğumuz kına gecesi yorumlarını merak ediyorsanız…
* Garip ritüelleri olan gecedir bu. Misal, kayınvalide kına yakmak için gelinin elini tuttuğunda gelin kızımız avucunu açmaz. Kaynananın kınayı yakabilmesi için gelinin eline altın koyması gerekmektedir. Bir de artık son çıkan parçalarla “Yüksek yüksek tepelere” adlı nostaljik eserimizin pabucu dama atılmıştır.
* Evden ayrılacak kızı, haliyle annesini ağlatmaktan başka bir işe yaramayacak olan gereksiz bir törendir.
* Kına gecesi bir grup ergin kadının eğlenmeye mi, üzülmeye mi geldiklerini kendilerinin de bilemedikleri bu garip durum karşısında elde mum gezdirmek, ellerine kına yaktıkları, sürekli oynadıkları bunun yanında ağlamayı da ihmal etmedikleri müsamere çeşididir.
* Gelin ağlatma gecesidir.
* Kadınlar arasında, düğünden bir gün önce gelin için yapılan bir tür bekarlığa veda partisidir.
Kına gecesinin olmazsa olmazları
Şimdi bilinmese de eskilerde kına gecesinin belli başlı aksesuarları vardı ve kına farklı şekillerde yakılırdı…
Kına elbisesi (bindallı)
Gelin kemeri (bindallı üzerine takılan gelin süsü)
Kına takımı (kırmızı pullu gelin başı örtüsü, eldiven ve mendil)
Çarık
Kına
Kına sepeti (misafirlere sunulan keseler)
Kına tepsisi
Kına şekilleri
Sıvama: Elin bileğe kadar hiç boşul bırakmadan,
Yüksük: Yalnızca parmak uçlarına,
Kuşgözü: Avuç içine tekerlek şeklinde,
İp kınası: Ele ip sarılarak, kına yakılmasıdır.
Sizin kına gecesi seçiminiz…
SPA iyi bir tercih olacaktır. Hep birlikt eo muhteşem jakuzi, sauna, bitki banyolarının tadını çıkarır, vücudunuz gevşeyip toksin atarken, siz de kızlarla koyu bir sohbete dalabilirsiniz. Doğa ile baş başa kalmak da ilginç bir deneyim olabilir. Ama mekan mekan gezmek yerine evimde olayım diyorsanız işte size birkaç öneri:
Kına gecenizi evinizde düzenliyorsanız, kız arkadaşlarınızdan yıllardır bir köşeye aıp giymedikleri en rüküş kıyafetlerini giymelerini isteyin. Gece boyunca dans edip, eğlenin. Emin olun birbirinize gülmekten kırılacaksınız. Tabi bu eğlenceli görüntüleri kameraya alması için birini ayarlamayı da unutmayın. Ayrıca gecenin en rüküşü siz olmalısınız.
Kızlar bir araya gelince en çok ne yapmayı sever? Evet pijama partisi! Neden kına gecenizde de pijama partisi vermeyesiniz? Herkes en çılgın pijamasını giysin, siz isterseniz şık bir gecelik de giyebilirsiniz. Bütün gece eski günleri anıp şarkılar söyleyebilirsiniz. Erkekleri çekiştirmek için bulunmaz bir fırsat!
Kızları evinizde toplayıp eski okul yıllıklarınızı ve fotoğrafları ortaya çıkarın. Eski günleri anarken hem gülmekten kırılacak hem de zaman zaman hüzünleneceksiniz. Duygusal bir kına gecesi isteyen gelinler için ideal. Ne de olsa her gelin biraz ağlamalıdır!
Bir catering firmasından yardım alarak evinize açık bir büfe hazırlatın. Özellikle de tatlılara ağırlık verin ve yiyebildiğiniz kadar yiyin. Bir akşamlık rejimlere ara verin. Küçük bir uyarı: Gelinliğinize rahatça girmek istiyorsanız bu partiyi düğüne en az bir hafta kala düzenleyin.
Daha ilginç bir şeyler için bir falcıyı evinize davet edin. Kızlar bu fikre bayılacaklar. Bütün arkadaşlarınızın ve sizin sırayla falınıza baksın. Böylelikle hem eğlenip hem de geleceğinizi öğrenirsiniz ve bir taşla iki kuş vurursunuz. Ancak falcıya geleceğiniz hakkında pozitif şeyler söylemesini tembih etmeyi de unutmayın.
Kaynak: Perfect Wedding
Birçok kültürün en önemli parçalarından biridir düğün törenleri. Düğün törenleri içinde yer alan, gelinin baba evinde kalacağı son gece yapılan kına gecesi ise en duygu yüklü olanıdır. Bölgeden bölgeye değişse de hüzünlü, yanık bir ezgi ile söylenen ağıtlar bu eğlence gecesinin olmazsa olmazıdır. Günümüzün yükselen trendi kına gecelerine gelin bir de geleneksel pencereden bakalım.
Pazartesi günü çeyizin yolculuğu…
Eskiden düğün eğlencelerine pazartesi günü çeyizin damat evine gönderilmesiyle başlanırdı. Çeyiz alayının önünde kumaşlar, meyve ve çiçeklerle ağaç şeklinde süslenmiş nahıllar (Osmanlı geleneğinde düğün, sünnet alayı türünden eğlencelerde ağaç şeklinde yapılan, üzerinde balmumundan insan, hayvan, meyve, çiçek, gemi modelleri bulunan, çeşitli mücevherler, renk renk kağıtlardan kurdeleler ve gümüş yapraklarla bezeli şenlik süsü) taşınırdı. Salı günü yapılan gelin hamamından sonra, Çarşamba akşamı gelin evinde kına gecesi düzenlenirdi. Bu sırada beyler de selamlıkta ya da damat evinde eğlenirlerdi. Kına gecesinde gelin, genç kızlar ve yengeler, bindallı adı verilen, kadife veya atlas üzerinde dival tekniğiyle işlenen ağır elbiseler giyerler, gelinin yüzüne pullu al duvak örtülürdü. Damadın akrabalarından birkaç kişi, kınayı gümüş tepsi içinde ve üzerine iki mum dikerek gelin evine getirirlerdi. Bütün misafirler yerlerini aldıktan sonra, kayınvalide kendi getirdiği ipek kumaşı yolluk gibi önüne serdirirdi. Gelin ve arkadaşları, ellerinde yanan mumlarla ve gelinin başına bereket paraları saçarak davetlilerin yanına gelirlerdi. Gelin, yere serilen kumaşın üzerinde yürüyerek kayınvalidesinin elini öpmeye giderdi. Ortaya kuruyemiş, çörek, badem şekeri getirilir, kına gecesine özgü türkü ve maniler söylenerek gelin ağlatılır, bunun bereket getireceğine inanılırdı. Daha sonra gelin bir yastığa oturtulur, kayınvalidesi avucunun ortasına bir altın koyar, mutlu evliliği olan bir kadın tarafından gelinin avuçlarına, parmak uçlarına ve ayak başparmaklarına kına yakılırdı. Gelin avucundaki bu altını uğur ve bereket için saklardı. Arkadaşları da kısmetleri açık olsun diye kendi ellerine kına yakarlardı.
Değişen kına geceleri
Osmanlı’dan itibaren kına gelenekleri de değişime uğradı; bu değişime göre kına geceleri düğünden bir gün önce kız evinde yapılmaya başlandı. Genellikle çok yakın akrabalar ve arkadaşlar kına gecesine katılır oldu. Kınanın yakılacağı gün kız evine bayrak asılır, bu düğünün başladığı anlamına gelirdi. Kına gecesi gelin evine gelen misafirlere kuruyemiş ve içecek ikram edilir, kına yakılana kadar oyunlar oynanır, halaylar çekilirdi. Gelin önce şık bir tuvalet giyer ancak kına yakılacağı sırada üzerini değiştirerek bindallı denilen kadifeden yere kadar uzanan kaftan türünde bir giysi giyerek, başına kırmızı bir örtü örtülürdü. Kına yakılmadan önce gelin ve damadın oturması için salonun ortasına birer sandalye konur ve erkek tarafının getirdiği kına, mumlarla süslü bir tepside hazırlanırdı. Genç kızların ellerine birer mum verilir; önce elinde kına tepsisiyle erkek çocuğu ve güzel evliliği olan bir hanım, arkasından gelin, onun arkasından da ellerinde mumlar olan genç kızlar türkü söyleyerek boş sandalyelerin etrafında dönerler. Sonra gelin ve damat sandalyeye oturur, bu sırada içli türküler söylenmeye devam edilir. Amaç gelini ağlatmaktır. Erkeğe de aynı şekilde kına yakılıp eldiven geçirilir. Daha sonra gelinin başındaki kırmızı örtü açılır ve kına misafirlere dağıtılır. Gelinin evlenmemiş bekar bir arkadaşı kimseye çaktırmadan kırmızı kına örtüsünü gelinin başından çalarsa onun da kısa sürede evleneceğine inanılır.
Bunları biliyor muydunuz?
Kına gecesinde söylenen kına ağıtları, tıpkı ölüm ağıtları gibi belli bir tören unsuru taşıyan ağıtlardır. Yalnızca kadınlar tarafından, geline kına yakılırken ve genellikle sazsız, çalgısız söylenir. Kına gecesinde amaç gelini ağlatmaktır. Eğer ağlamazsa “kocada gönlü var” şeklinde yorumlanır ve ayıplanır. Kına ağıtlarında ağırlıklı tema ayrılık ve gurbettir. Bu ağıtların oluşumunda coğrafi özellikler, ağıtı yakanlar tarafından sıklıkla kullanılır.
Nasıl bir kına gecesi?
Kına gecesi ritüeli günümüzde, özellikle büyük şehirlerde yerini bekarlığa veda partilerine bıraktı. Artık düğünden birkaç gün önce ve farklı eğlence mekanlarında düzenleniyor kına geceleri. Eskiden evlerden dışarı taşan kına eğlenceleri, şu sıralar popüler barlarda, SPA merkezlerinde, otellerde, karaoke barlarda yapılıyor. Kına gecesi düzenlenecek mekan, çoğunlukla gelin adayının arkadaş ve akrabaları tarafından kapatılıyor. Dansözlü, sazlı sözlü eğlence başlıyor. Kimi zaman bu kutlamaya erkek tarafı da katılıyor. Hem ağlarım hem giderim durumu gece boyunca sürüyor. Hem kızlarla çene çalalım hem de düğünden önce biraz güzelleşelim diyenler ise soluğu SPA merkezinde alıyor.
Kına deyip geçmeyin
Orta Asyalı kadınlar kınayı süslenmek ve kendilerini diğer kadınlardan farklı göstermek için kullanır, törenlerde birbirlerini boyarlarmış. Kadınların bol göz yaşı döktükleri ama eğlencenin de bol olduğu bu geceler özellikle Hindistan’da oldukça yaygın. Kına yakılan kadın, kınanın vücudundan yok olmasına kadar hiçbir işte çalıştırılmaz, hatta kutsal sayılırmış. Ayrıca bazı ülkelerde kınanın bol şans getirdiğine de inanırlarmış.
İlginç kına gecesi ritüelleri
Muğla’da kınası yakılan gelin adayı, “bebeğin ana rahmindeki pozisyonunda” odanın ortasına yatırılır. Kucağına aynı pozisyonda bir erkek çocuk, sırtına da bir kız çocuk yerleştirilir. Bir süre sonra çocuklar alınarak kadınlar teker teker odadan çıkar ve gelin sabaha kadar odada tek başına kalır.
Afyon Dinar’daki Türkmen kınasına katılan kadınlar “tarla sattıran” adında ilginç kıyafetler giyerler. Rengarenk pullarla işli etek, ceket, şalvar ve sarı-siyah fosforlu, yün çoraplardan oluşan kıyafeti, rengarenk tüllerle “tavus kuşu”nu çağrıştıran başlık tamamlar. Damat, kına merasimine gelirse ıslatılarak kovulur.
İzmir’de kına töreninden sonra arabalara binilerek deniz kenarına gidilir ve gelin deniz suyuyla ellerini yıkar.
Erkek gözüyle kına geceleri
Biz kızlar kına gecelerine pek meraklıyız ancak erkekler tarafından bizim bu ilgimiz gereksiz karşılanabilir. Erkeklerden duyduğumuz kına gecesi yorumlarını merak ediyorsanız…
* Garip ritüelleri olan gecedir bu. Misal, kayınvalide kına yakmak için gelinin elini tuttuğunda gelin kızımız avucunu açmaz. Kaynananın kınayı yakabilmesi için gelinin eline altın koyması gerekmektedir. Bir de artık son çıkan parçalarla “Yüksek yüksek tepelere” adlı nostaljik eserimizin pabucu dama atılmıştır.
* Evden ayrılacak kızı, haliyle annesini ağlatmaktan başka bir işe yaramayacak olan gereksiz bir törendir.
* Kına gecesi bir grup ergin kadının eğlenmeye mi, üzülmeye mi geldiklerini kendilerinin de bilemedikleri bu garip durum karşısında elde mum gezdirmek, ellerine kına yaktıkları, sürekli oynadıkları bunun yanında ağlamayı da ihmal etmedikleri müsamere çeşididir.
* Gelin ağlatma gecesidir.
* Kadınlar arasında, düğünden bir gün önce gelin için yapılan bir tür bekarlığa veda partisidir.
Kına gecesinin olmazsa olmazları
Şimdi bilinmese de eskilerde kına gecesinin belli başlı aksesuarları vardı ve kına farklı şekillerde yakılırdı…
Kına elbisesi (bindallı)
Gelin kemeri (bindallı üzerine takılan gelin süsü)
Kına takımı (kırmızı pullu gelin başı örtüsü, eldiven ve mendil)
Çarık
Kına
Kına sepeti (misafirlere sunulan keseler)
Kına tepsisi
Kına şekilleri
Sıvama: Elin bileğe kadar hiç boşul bırakmadan,
Yüksük: Yalnızca parmak uçlarına,
Kuşgözü: Avuç içine tekerlek şeklinde,
İp kınası: Ele ip sarılarak, kına yakılmasıdır.
Sizin kına gecesi seçiminiz…
SPA iyi bir tercih olacaktır. Hep birlikt eo muhteşem jakuzi, sauna, bitki banyolarının tadını çıkarır, vücudunuz gevşeyip toksin atarken, siz de kızlarla koyu bir sohbete dalabilirsiniz. Doğa ile baş başa kalmak da ilginç bir deneyim olabilir. Ama mekan mekan gezmek yerine evimde olayım diyorsanız işte size birkaç öneri:
Kına gecenizi evinizde düzenliyorsanız, kız arkadaşlarınızdan yıllardır bir köşeye aıp giymedikleri en rüküş kıyafetlerini giymelerini isteyin. Gece boyunca dans edip, eğlenin. Emin olun birbirinize gülmekten kırılacaksınız. Tabi bu eğlenceli görüntüleri kameraya alması için birini ayarlamayı da unutmayın. Ayrıca gecenin en rüküşü siz olmalısınız.
Kızlar bir araya gelince en çok ne yapmayı sever? Evet pijama partisi! Neden kına gecenizde de pijama partisi vermeyesiniz? Herkes en çılgın pijamasını giysin, siz isterseniz şık bir gecelik de giyebilirsiniz. Bütün gece eski günleri anıp şarkılar söyleyebilirsiniz. Erkekleri çekiştirmek için bulunmaz bir fırsat!
Kızları evinizde toplayıp eski okul yıllıklarınızı ve fotoğrafları ortaya çıkarın. Eski günleri anarken hem gülmekten kırılacak hem de zaman zaman hüzünleneceksiniz. Duygusal bir kına gecesi isteyen gelinler için ideal. Ne de olsa her gelin biraz ağlamalıdır!
Bir catering firmasından yardım alarak evinize açık bir büfe hazırlatın. Özellikle de tatlılara ağırlık verin ve yiyebildiğiniz kadar yiyin. Bir akşamlık rejimlere ara verin. Küçük bir uyarı: Gelinliğinize rahatça girmek istiyorsanız bu partiyi düğüne en az bir hafta kala düzenleyin.
Daha ilginç bir şeyler için bir falcıyı evinize davet edin. Kızlar bu fikre bayılacaklar. Bütün arkadaşlarınızın ve sizin sırayla falınıza baksın. Böylelikle hem eğlenip hem de geleceğinizi öğrenirsiniz ve bir taşla iki kuş vurursunuz. Ancak falcıya geleceğiniz hakkında pozitif şeyler söylemesini tembih etmeyi de unutmayın.
Kaynak: Perfect Wedding