NECLA ROLÜNÜ ÖNCE KABUL ETMEMİŞ
Yaprak Dökümü ile tanınan Fahriye Evcen, Oya Aydoğan'ın programında farkedilip teklif götürüldüğünde önce işi kabul etmediğini söyledi. Evcen'in hedefinde, oyunculuğu Almanya'da sürdürmek var.
Herkes O'nun Oya Aydoğan'ın programına izleyici olarak katıldıktan sonra dikkatleri çektiğini biliyor. Televizyon gazetesi'nin haberine göre, Fahriye Evcen, sonrasında yaşadıklarını Habertürk'te Balçiçek Pamir'in 'Söz Sende' programında şöyle anlattı:
"Biraz tesadüfen oldu. Benim televizyonla alakam yoktu. Oya Aydoğan'ın televizyon programına seyirci olarak katıldım. Ondan sonra televizyondan teklif geldi. Önce reddettim. Çünkü orada kurulu bir düzenim var ve okula gidiyorum. Aklımın ucundan bile televizyonda çalışmak geçmemişti. Sonrasında biraz düşündüm. Orada çok daha az konservatuar var ve biraz daha seçici ve daha zor girmek. O yüzden o beni biraz ürküttü ve profesyonelce tiyatro yapamadım. Fakat burada bir başlangıç yapabilir ve oraya taşıyabilirim. Gerçi 2 senedir buradayım. Oraya henüz taşıyamadım ama taşıyacağım. Bu fırsatı değerlendirmek istedim ve kabul ettim."
Aksanım kötüydü
Türkiye'ye geldiği ilk günlerde aksanının çok iyi olmadığını söyleyen Evcen, "O kadar kusursuz değil. Çok zorlanıyorum Türkçe konuşurken, çok kontrollü davranıyorum konuşurken. Bu da beni zorluyor. İlk geldiğimde aksanım vardı, daha belirgindi ama bu iki sene içinde galiba biraz düzelttim" diye konuştu.
Tiyatro sayesinde kendimi farkettim
Almanya'da kısa bir süre tiyatroda oynayan Fahriye Evcen "Ben çok ucundan tattım. Çok uzun seneler yapmadım. Çocukluğumdan başlayan bir tiyatroya gitme alışkanlığıyla 2 sene eğitim aldım. Bunun oyunculuğuma katkısı oldu tabi ki. Televizyon, sinema ve tiyatro farklılar ve kısa süreli yapınca pek bir şey getirmiyor, ama en azından o havayı tatmamı ve biraz da olsun kendimi tanıyabilmemi sağladı. Onu farkettim" dedi.
Bu işi Almanya'da yapmak istiyorum
Babasının çok disiplinli bir insan olduğunu vurgulayan Fahriye Evcen, iş ve özel yaşamında disiplinli ve programlı olmasının da babasından öğrendiğini söyledi ve "Babam abartısız asker gibidir. Aslında peyzaj mimarı. Hiç bir yere geç kalmaz asla. Randevu saatinden önce gider, bize de öyle öğretmiştir. Babamdan dolayı bizde öyle spontane şeyler olmaz. Her şey düzenli ve programlıdır. Ama yine de ben bundan 5 sene sonra mı bile görebiliyorum. Yapmak istediklerimi ve nerede yapmak istediğimi biliyorum. 5 yıl sonra Almanya'da da bu işi yapmak istiyorum" diye konuştu.